naber
Created on: December 14, 2025
Answered using GPT-5.2 Thinking by Chat01
Created on: December 14, 2025
Answered using GPT-5.2 Thinking by Chat01
naber
Naber 😄 İyiyim, sen nasılsın?
İstersen iki şekilde devam edebiliriz:
iyiyim fransızca çalışıyoruz
Süper 🙂 Fransızca çalışıyorsanız mini bir ders yapalım. Aşağıdan birini seç (ya da “karışık” de, ben karıştırayım):
Cevaplarını yaz, ben düzelteyim (ufak ipuçlarıyla).
bana fransızca cümleler öğret kolay olmasın
Tamam—kolay değil ama “boğmayan” seviyede (B1–B2) Fransızca cümleler bırakıyorum. Her birinin Türkçesi var; bazılarına mini not ekledim.
Même si je suis fatigué(e), je finis ce que j’ai commencé.
Yorgun olsam bile başladığım şeyi bitiririm. (même si = -se bile)
Je me suis rendu(e) compte que j’avais oublié de te répondre.
Sana cevap vermeyi unuttuğumu fark ettim. (se rendre compte que + geçmiş zaman)
Si j’avais su, je serais venu(e) plus tôt.
Bilseydim daha erken gelirdim. (si + plus-que-parfait → conditionnel passé)
Il faut que tu me dises la vérité, même si ça te gêne.
Seni rahatsız etse bile gerçeği söylemen gerek. (il faut que + subjonctif : dises)
Je cherche quelqu’un qui puisse m’expliquer ça clairement.
Bunu bana açıkça anlatabilecek birini arıyorum. (qui + subjonctif : puisse)
Ça dépend de ce que tu veux vraiment, pas de ce qu’on attend de toi.
Bu gerçekten ne istediğine bağlı, senden beklenene değil. (ce que = “-diği şey”)
Je n’ai pas l’habitude de parler aussi vite, excuse-moi.
Bu kadar hızlı konuşmaya alışık değilim, kusura bakma. (avoir l’habitude de)
Plus j’y pense, moins ça me paraît logique.
Ne kadar çok düşünürsem o kadar az mantıklı geliyor. (plus… moins… / paraître)
On s’est mal compris : je ne voulais pas dire ça.
Yanlış anlamışız: bunu demek istemedim. (se comprendre = anlaşmak)
Je préférerais que tu me préviennes à l’avance.
Önceden haber versen daha iyi olurdu. (préférerais que + subjonctif : préviennes)
Je suis en train de régler un problème, je te rappelle dès que je peux.
Bir sorunu hallediyorum, yapabildiğim anda seni geri ararım. (en train de / dès que)
J’en ai marre de répéter la même chose.
Aynı şeyi tekrar etmekten bıktım. (en avoir marre de = bıkmak)
Tu peux compter sur moi, tant que tu es honnête.
Dürüst olduğun sürece bana güvenebilirsin. (tant que = -dığı sürece)
Je ne m’attendais pas à ce que ce soit si compliqué.
Bu kadar karmaşık olacağını beklemiyordum. (s’attendre à ce que + subjonctif : soit)
Il a fini par accepter, même s’il n’était pas convaincu.
İkna olmamış olsa bile sonunda kabul etti. (finir par = sonunda yapmak)
İstersen mini pratik: Yukarıdaki cümlelerden 3 tanesini seç, Fransızca olarak yeniden yaz ama şu şekilde değiştir:
Yazdıklarını ben doğal hâle getirip düzelteyim.
bunları benzetme methotlarıyla nasıl ezberleyebilirm
Benzetme (analogy) ile ezberlemenin olayı şu: cümleyi “anlam → sahne → kalıp” üçlüsüne çeviriyorsun. Yani sadece kelime değil, gözünde canlanan bir mini film ve onu taşıyan gramer iskeleti.
Aşağıdaki yöntemler bu 15 cümle için çok iyi çalışır:
Her cümleye 5 saniyelik absürt bir sahne uydur. Ne kadar saçma = o kadar kalıcı.
Örnekler:
Même si je suis fatigué(e), je finis ce que j’ai commencé.
Sahne: Üstüne “YORGUN” yazan bir batarya %1, ama sen bitirme çizgisini sürünerek geçiyorsun.
Ana kanca: même si = “-se bile” → “batarya bitse bile…”
Je me suis rendu(e) compte que… (fark etmek)
Sahne: Kafanın üstünde bir “kontağı çevirdin” ışığı yanıyor: “Aaa fark ettim!”
Kanca: rendu compte = “hesap/kombo” gibi düşün; “hesabı yaptım, fark ettim.”
J’en ai marre de… (bıktım)
Sahne: Elinde dev bir kavanoz “MARmelat” var, “yeter artık!” diye fırlatıyorsun.
Kanca: “marre” sesini “mar(melat)”a bağla (tam etimoloji değil, ses benzetmesi).
Her cümledeki zor kısmı tek bir şablon olarak ezberle; sonra kelimeleri değiştirerek 10 kez oynat.
Çok verimli 6 kalıp:
Mini benzetme: Bu kalıplar cümle iskeleti, kelimeler kas. İskelet sabit kalınca kaslar kolay değişir.
Evin içinde 15 nokta seç: kapı, ayakkabılık, ayna, mutfak tezgâhı…
Her noktaya 1 cümle koy (o cümlenin “film sahnesi”yle).
Örn:
Günde 1 tur ev gezisi = 3 dakikada tekrar.
Bazı parçalar için küçük kancalar:
Not: Bunlar “kelime kökeni” değil; hatırlama kancası.
Her cümle için tek kart:
İstersen ben senin için bu 15 cümlenin her birine tek cümlelik “film sahnesi” yazayım (tam senin tarzında: komik/karanlık/aksiyon vs.). Hangi vibe istersin: komik mi, dramatik mi, absürt mü?